Kassandra, Troya Kralı Priamos ve Hekabe’nin en güzel olduğu rivayet edilen kızıdır.
Yunan mitolojisine göre Kassandra’nın en büyük arzusu bekaret yemini ederek tanrı Apollon’un tapınağında rahibe olmaktır. Fakat tanrı Apollon (diğer bilinen adıyla Phoibos) bu güzel kızı görür görmez aşık olur ve onu baştan çıkarmak için kendisiyle birlikte olursa ona geleceği görme yeteneği vereceğine söz verir.
Kassandra bu teklifi kabul eder. Apollon, Kasandra’nın ağzına tükürür ve Kasandra geleceği görme yeteneğine sahip olur. Ancak bakire rahibe olma isteği Apollon’un teklif ettiği yeteneğe sahip olmaktan daha ağır basar ve onunla birlikte olmayı reddeder.
Apollon ise bu duruma çok sinirlenir ve Kassandra’yı lanetler. Lanete göre; Kassandra geleceği görecek ama kimseyi buna inandıramayacaktır.Asıl ağır darbe ise asla rahibe olamayacağı, tam tersine bir kadın olarak aşağılanacağıdır.
Gerçekten de öyle olur.
Erkek kardeşi Paris’in Helen’i kaçırmaya kalkacağını, bunun da Troya Savaşına yol açacağını ve kentin sonu demek olacağını görür ve bilir. Paris’e Sparta’ya gitmemesini söyler ama dinletemez. Daha sonra Helen’in geldiğini görünce onu şehre sokmamaya çalışır, ama Troyalılar Helen’i karşılar ve bağırlarına basar. Savaşın onuncu yılında, Akaların çekip gitmiş gibi gözükürken geride bıraktıkları Tahta At’ın içinde Yunanlı askerlerin gizlenmekte olduğunu da söyler, ama bir kere daha kimseye kabul ettiremez. Bu da, öngördüğü gibi, memleketinin ve kendisinin felâketi olur.
Troya yakılıp yıkılırken Kassandra tanrıça Athena’nın tapınağına kaçar ve kendini himaye etmesi için yakarır. Buna rağmen Lokrisli Aias tarafından zorla çekilip alınır ve hemen oracıkta, tapınağın içinde tecavüze uğrar.
Daha sonra da Agamemnon’un savaş esiri olarak Sparta’ya gider. Ancak Agamemnon’un kıskanç karısı Clytemnestra tarafından öldürülür.
Psikolojide, geleceğe dair başkalarını uyarmasına ve doğruları söylemesine rağmen kimseyi kendine inandıramama durumuna Kassandra Kompleksi ismi verilmektedir.
Johann Heinrich Wilhelm Tischbein
1751- 1828 yılları arasında yaşamış Alman ressam. Sanatçı bir aileye sahip Tischbein de birçok çağdaş meslektaşları gibi Roma’ya taşındı.
İlk defa Roma’ya geldiğinde (1779-1781) sanat tarzını Rokoko’dan Neoklasizm’e değiştirdi. Manzara, savaş sahneleri ve natürmort resimler yaptı.
İkinci defa Roma’da yaşadığı dönemde ise 16 yıl kaldı (1783-1799). Johann Wolfgang von Goethe ile tanıştı, onunla arkadaş oldu ve 1787 yılında Napoli’de ona eşlik etti.
1787’de, Tischbein en ünlü resmi olan, Goethe’yi bir gezgin olarak resmettiği portresi Roman Campagna’yı yaptı.
Tischbein 1808 yılında Kuzey Almanya Oldenburg’ta saray ressamı oldu.
