Milyonlarca kişi için bir hayaller ülkesi olan Kanada, dezavantajlı gruplar içinse kabusa dönüşüyor.
ÖZGÜRLÜKLER ÜLKESİNDE FAKİRLİK EN BÜYÜK SUÇ HALİNE GELDİ
Toronto Community Housing, High Park bölgesinde bulunan Swansea Mews konutlarındaki 400 kişiyi evlerinden çıkarıyor.
Toronto Community Housing (TCH) verilerine göre 2019 yılında federal hükümet tarafından verilen $1.3 milyar değerindeki bakım ve onarım fonundan Swansea Mews binasının renovasyonu için $5.5 milyon ayrılmasına rağmen binaya herhangi bir aktarım yapılmadığı rapor edildi.
İskan Bakanı Ahmed Hussen, federal hükümet tarafından sağlanan fonun ne şekilde değerlendirileceğinin TCH yetkililerine ait bir karar olduğunu ifade ederken, kurum tarafından yapılan açıklamada ise 1970’li yıllarda inşa edilen binada günümüze kadar hiçbir renovasyon ya da resyorasyon yapılmaması sebebiyle yaşam koşullarının kritik olarak değerlendirildiği ve binanın boşaltılmasına karar verildiği bildirildi.
Bina sakinlerinin son 10 yıl boyunca su kaçağı, kemirgen istilası, elektrik problemleri ve benzeri nedenlerle onarım yapılmasını defalarca talep etmelerine rağmen herhangi bir yanıt alamadıkları bildirildi. Geçtiğimiz hafta binada yaşayan bir ailenin başına tavan çökmesi sonucu TCH yetkililerince harekete geçirilen acil eylem planının devlet yardımıyla geçinen ailelere yeni bir ikamet adresi sunulmadan binayı boşaltmak olması ise tepkiyle karşılandı.
Toronto Community Housing tarafından yönetilen ve onarım gerektiren birçok binanın bulundukları arsaların değerlenmesi nedeniyle kentsel dönüşüm projelerinin parçası oldukları biliniyor.
İSLAMOFOBİ NEFRET SUÇU OLSA DA DEHŞET SAÇMAYA DEVAM EDİYOR
Kanada’da İslamofobi sebebiyle işlenen cinayetlerin sayısı gün geçtikçe artarken, yetkililerin önlem almaktaki ilgisizliği aileleri çaresiz durumda bırakıyor.
Geçtiğimiz yıl Haziran ayında London Ontario’da aynı aileden 4 kişinin ölümüyle sonuçlanan nefret saldırısı, ilk yılında yüzlerce kişinin katılımıyla anıldı.
Yürüyüşe çıkan aile bireylerine aracıyla kasti olarak çarpan 20 yaşındaki katil Nathaniel Veltman’ın ilk sorgusunda suçu bilinçli olarak işlediğini itiraf etmesine rağmen, halen ceza almamış olması aileleri ve çevrelerini tedirgin bir bekleyişe itiyor.
Afzaal ailesinde bir trajediye yol açan katil Veltman’ın evinde yapılan aramada ele geçirilen çeşitli cihazlardaki kayıtlar, Veltman’ın 2017 yılında Quebec City’de bir camiye düzenlenen ve 6 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıya övgüler düzdüğünü ispatladı.
Neo Nazi ideolojisiyle hareket eden saldırganların harekete geçmeden evvel durdurulmaları gerektiğini belirten ETA (Estimated Time of Arrival) isimli sosyal hizmet kurumunun kurucularından David O’Brien, bünyelerinde kayıtlı GTA bölgesinden 50 kişinin 35’inin beyaz erkek olduğunu açıkladı. Söz konusu danışanların %20’sinin bir saldırı hazırlığı içinde olduklarını söyleyen O’Brien, Kanada’da nefret suçu akımının sosyal medyanın da desteğiyle endişe verici boyuta yükseldiğini sözlerine ekledi.
Başbakan Justin Trudeau ise Kanada’da nefret suçuna yer olmadığını söylemekle yetindi.
TORONTO ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİYE DERS VERMEYİ REDDEDİYOR
Toronto Üniversitesi Hukuk Fakültesi, pandemi şartlarında sınıfta eğitim verilmemesine rağmen, engelli öğrencilerinin uzaktan eğitim alma talebini reddediyor.
Anushay Sheikh isimli 23 yaşındaki engelli genç kızın uzaktan eğitim alma mecburiyetini defalarca yinelemesine rağmen, başvuru talebini reddeden Toronto Üniversitesi Hukuk Fakültesi yetkilileri net bir açıklama yapmıyorlar.
Toronto Üniversitesi Hukuk Fakültesi Engelli Öğrenciler Birliği Başkanı Elsie Tellier tarafından yapılan açıklamada, uzaktan eğitim alma ihtiyacını dile getiren tek öğrencinin Sheikh isimli genç kız olmadığı duyuruldu. Zihinsel ya da fiziksel engel nedeniyle sınıflara bireysel olarak katılamayan ya da dersleri kaçıran öğrencilere programdan ayrılmaktan başka çare bırakılmadığını belirten Tellier, Anushay Sheikh başta olmak üzere benzer zorluklarla karşılaşan öğrencilerin konuyu İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıdıklarını söyledi.
Eğitim hayatı hakkında yorum yapan Sheikh ise pandemi döneminde uzaktan eğitim verilmesine ve uzaktan eğitimin başarılı bir metot olmasına rağmen fakültenin uzaktan eğitim metodunu tercih eden öğrencilere olan tutumuna anlam veremediğini söyledi.
Toronto Üniversitesi Hukuk Fakültesi yetkilileri ise pandemi şartlarında sunulan uzaktan eğitim metodunun ancak olağanüstü durumlarda ve geçici olarak verildiğini yinelemek dışında bir açıklama yapmadılar.
Hukuk Fakültesi ilk yıl öğrencilerinin %17’sinin engelli olarak tanımlandığı Toronto Üniversitesi dekanlığı ise konuya müdahil olmadığını açıkladı.
